Alışkanlık Haline Getirmemiz Gereken Hijyen Detayları
Hijyen kelimesini her ne kadar çoğunlukla temizlik anlamında kullanıyor olsak da, aslında sağlığa zarar verecek etkenlerden korunmak için yapılabilecekler, ya da özet bir ifadeyle “sağlık bilgisi” anlamına geliyor. Sağlıklı olmak ve çevremizin sağlıklı olmasına katkı sunmak için alabileceğimiz çok basit önlemler bulunmakta. Hepsini bildiğimiz ama tekrar hatırlamanın da yararlı olabileceği önlemleri tek tek sıralayalım.
El yıkamanın en önemli amacı bulaşıcı hastalıklara neden olan mikroorganizmalardan arınmaktır. Çevremizle fiziksel bağlantı kurmamızı sağlayan ellerimizin gerçekten arınmış olması için su ile birlikte mutlaka sabun da kullanmalıyız. Ellerimizin ön ve arka yüzlerini, parmak ve parmak aralarını 20 saniye kadar ovarak yıkadığımızda amacına uygun olarak temizlemiş oluruz.
Yapılan çalışmalar normal şartlarda gün içerisinde ellerimizde santimetrekarede 100-1000 adet arasında mikroorganizma olduğunu ortaya koymuş. Ellerimizi yıkamadan yüz bölgemize götürmenin enfeksiyonlara neden olabileceğini aklımızdan çıkarmamalı, elleri sık yıkama alışkanlığı edinirken yüzümüzle mümkün olduğunca az temas etmeyi de yine alışkanlık haline getirmeliyiz.
Enfeksiyon uzmanları hafif bir gribe yakalandığımızda dahi öksürürken ve hapşırırken ağzımızı ellerimizle değil kâğıt bir mendille kapamamız gerektiğini söylüyor. Ve o an kullandığımız kâğıt mendili ikinci kere kullanmayarak mutlaka hemen çöpe atmamız gerektiğini de. Kâğıt mendil taşımayı alışkanlık haline getirmek de yolculuk esnasında çaresiz kalmamak için önem arz ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü kişisel hijyene dikkat edilmediği takdirde maske kullanmanın doğru olmayacağı uyarılarını sürekli yapıyor. Elbette solunum yolu enfeksiyonu almış iseniz çevrenizi korumak ya da tam tersi olarak böyle bir ortamdan kendinizi korumak için maske de yardımcı bir araç olacaktır. Fakat yüzde yüz koruma sağladığı konusunda bir veri bulunmamakta.
Özellikle anneler için çocukları suya ulaşmakta zorluk çekecekse okul çantasına koydukları antibakteriyel ürünler rahat bir nefes alma sebebidir. Yetişkinlerin de su ve sabuna bir süre ulaşamama ihtimaline karşılık çantasında dezenfektan bulundurması faydalı olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta etiket okuma alışkanlığı edinmek ve aldığımız ürünün içindeki maddeler ile oranlarını gözden geçirmek olmalıdır.
Arizona Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre dışarıda giyilen ayakkabılarla eve girilmesi yarım milyon kadar bakterinin eve taşınmasını sağlıyormuş. İnsan sağlığı açısından bu denli önemli olan bir konuda önlem almayı ihmal etmemeliyiz. Dışarıda giydiğimiz ayakkabıları kapının dışında çıkararak dolaba yerleştirmek en uygun çözüm olacaktır.
Vücudumuzu kaplayan deri üstünde bütün gün biriken mikroorganizma ve kirlerden arındırmanın en iyi yolu da elbette 35-40 derece sıcaklıktaki su ve sabun eşliğinde banyo yapmaktır. Buradaki önemli husus ise sabun, kese, havlu gibi banyo araçlarının kişisel olması gerekliliğidir. Ayrıca iç çamaşırları ütülemenin mikroplardan arındırdığı bilinmekte ve bu nedenle banyo sonrasında ütülenmiş çamaşırlar giymek de oldukça sağlıklı bir davranıştır.
1,414 okunma